30 Ocak 2013 Çarşamba

Uluslararası starlıktan, insani yardım elçisi Audrey Hepburn'a


Audrey Hepburn, still ikonu, 27 filmiyle dünyanın en tanınan ve sevilen sanatçılarından biri.

Audrey Hepburn 4 Mayıs 1929'da Brüksel'de doğdu. Gerçek adı Audrey Kathleen Rushton'dur. Annesi Hollandalı aristokrat bir ailenin çocuğuydu . Dul ve iki çocuklu iken, Audrey'in babası Joseph Hepburn Rushton'la tanıştı. İngiliz-İrlanda asıllı bir iş adamı olan Joseph H. Rushton bankerdi. Varlıklı bir aileydiler. Beş yaşında İngiltere'de bir moda okuluna gönderildi. Daha sonra başka bir okulda dans ve çok iyi İngilizce öğrendi. 
Audrey utangaç, içine kapanık bir çocukluk geçirdi.

1938 yılında annesi ve babası boşandılar. Babasından ayrılması, onun hayatının en travmatik anlarından biridir. 1939 yılında Avrupa'da savaş sürerken, Alman saldırısına karşı güvende olmak için annesi onu ve oğullarını alarak Hollanda'ya taşındı. Audrey, savaşın korkunçluğundan dans ederek kurtulmaya çalıştı. 1940 yılında Nazi işgali altına giren Hollanda'da yaşam koşulları çok kötüleşmişti. İnsanlar sokaklarda açlıktan ve soğuktan donarak ölüyorlardı.  Audrey'in onaltıncı doğum gününde Almanlar ittifak güçlerine teslim oldular ve iki kardeşi de eve döndü.  1944 yılında yetkin bir balerin oldu. 

1945 yılında, Arnhem Konservatuarını  bıraktı, Amsterdam'a gitti ve orada Sonia Gaskell'den bale dersleri aldı. Annesiyle Londra 'ya gitmeden önce KLM'in kısa bir turizm filminde hostes olarak rol  aldı. Sonrası Londra'ya taşındılar. Rushton soyadını terketti ve Audrey Hepburn adıyla bilinmeye başladı. Para kazanması gerekiyordu ve oyunculuk ona mantıklı bir kariyer gibi göründü.

Oyunculuk kariyerine bir eğitim filmiyle başladı. "High Button Shoes" ve "Sauce Piquante in the West End" gibi tiyatro oyunlarında rol aldı. Young Wives' Tale, Laughter in Paradise, The Lavender Hill Mob, and Monte Carlo Baby filmlerinde küçük roller aldı.
Monte Carlo filmi vizyondayken 1951'de Bir Broadway oyunu olan Gigi'de ana rollerden birine seçildi. Secret People (1952),  filminde balerin rolünde bütün dans sahnelerini kendi gerçekleştirdi.

İlk başrolünü oynadığı film  Gregory Peck'le Roman Holiday (Roma Tatili) oldu. Yönetmen Willam Wyler, onun için, "Onda aradığım herşey vardı. Çekicilik, masumiyet ve yetenek.  Çok komikti ve kesinlikle büyüleyiciydi." demişti.

Roman Holiday'in çekimleri sırasında, Gregory Peck'le aralarında duygusal bir ilişki geliştiği söylentileri çıktı. Audrey Hepburn bu söylentilere karşılık olarak, "Actually, you have to be a little bit in love with your leading man and vice versa. If you're going to portray love, you have to feel it. You can't do it any other way. But you don't carry it beyond the set".
Gregory Peck'le, arkadaşlıkları ömür boyu sürdü. 
Roman Holiday'deki başarısından ötürü, 7 Eylül 1953 Time kapağına konu oldu.
Onu üne kavuşturan Roman Holiday filmini hep çok sevdi.

Roman Holiday'den sonra tekrar New York'a döndü, sekiz ay boyunca Gigi'yi oynadı.
Sonra Paramount şirketiyle yedi film için anlaşma yaptı. William Holden ve Humphrey Bogart'la Sabrina'da rol aldı. Çekimler sırasında, William Holden'la birbirlerine aşık oldular ama William Holden evliydi ve vazektomi ameliyatı geçirmişti. Bu nedenle Audrey Hepburn, Holden'ı terketti. 1954 yılında Roman Holiday ile "En iyi kadın oyuncu" Oskar'ını ve Altın Küre ödüllerini kazandı.

1950'lerin ortalarına gelindiğinde, o sadece en büyük film yıldızlarından biri değil aynı zamanda herkesin takip ettiği stil ikonuydu.

1954'te Gregory Peck'in verdiği bir davette Mel Ferrer ile tanıştı  ve 1955'te ilk kocası olan aktör Mel Ferrer ile evlendi ve bir çocuğu oldu, 1968'de boşandılar. İkinci kocası İtalyan psikiyatrist Dr. Andrea Dotti ile Yunanistan'a yaptığı bir gezide gemide tanıştı.  Ondan da bir erkek çocuk sahibi oldu. Onüç yıllık evlilikten sonra 1982 yılında boşandılar. 
1980 yılından ölümüne kadar aktör Robert Wolders'la yaşadı ve 63 yaşında İsviçredeki evinde hayata gözlerini yumdu. 

Ölümünden sonra, Gregory Peck, kameranın karşısında onun çok sevdiği şiirlerden Tagore'un "Unending Love" (bitmeyen aşk) isimli şiirini gözyaşları içinde okudu.

Audrey Hepburn yıllarca UNICEF'in iyi niyet elçisi olarak, çocuklara ve yoksullara yardım için  çalıştı.

Filmlerinden bazıları ; (Henry Fonda) War and Peace, (Fred Astaire) Funny Face, (William Holden) Paris When It Sizzles, (Maurice Chevalier ve Gary Cooper) Love in the Afternoon, (Anthony Perkins) Green Mansions, (Burt Lancaster ve Lillian Gish)  The Unforgiven, (Shirley MacLaine ve James Garner) The Children's Hour, (George Peppard) Breakfast at Tiffany's, (Cary Grant) Charade, (Rex Harrison) My Fair Lady, (Peter O'Toole) How to Steal a Million ve (Sean Connery) Robin and Marian

Audrey Hepburn'un biyografisinin diğer bölümlerini you tube'dan izleyebilirsiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Duygu ve düşüncelerinizi iletirseniz, memnun oluruz...